Perşembe, Ocak 14

saç(ma)(mak)(malama)

saçma: boş, gereksiz,yersiz, akla aykırı ve tutarsız sözler.
şuna benziyor: Bırak şu saçmaları! Bir daha bahsini etme. Demek Lebibe iki sarhoşun saçmalarına dayanarak bir dırıltı çıkarmak istiyor.

saçmak: Bir şeyi çokça ve hızla serpmek, dağıtmak
mesela şöyle: Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su.
veya şöyle: Derya coşar inci saçar kenara, aşk ehli dayanır ateşe kora
şu neden olmasın: Tarlaya tohum saçmak.

saçmalama: saçmalamak’tan saçmalama, saçmalamak eylemi
aynen şu: Psikiyatr: Birbiriyle ilişkisiz, rasgele kelimelerin, tutarsız cümlelerin kendiliğinden ortaya çıkışı. Saçmalama durumu, özellikle, bunamaya ilişkin hastalık ve bozukluklarda görülür.

Pythia: Eski Yunan Delphoi’de Apollon adına kehanette bulunan rahibe.
gibi gibi: Başlangıçta pythia, Delphoi’li genç bir bakireydi. Daha sonra, pythio sayısı üçe çıkarıldı. Bunlar nöbetleşe çalışan elli yaşından büyük rahibelerdi. Kutsal inin üstünde, dumanlar arasında üç ayaklı bir sehpaya çıkan Pythia kendinden geçer (İlâhi hezeyan), ağzından çıkan tutarsız sözleri rahipler yorumlardı. Delphoi rahipleri Pythia'nın saçmaladığını düşündü, tanrım, ne azap!