Pazartesi, Kasım 22

alıştım

onunla yaşamaya alıştım.
bir anda.
üniversitedeyken de böyle olmuştu. bir anda.
bir baktım, bir baktım ki alışmışım.
sükunete.
sessizliğe.
kalbim ney'in bulabildiği bir açığından girip, bir ağzın kenarında ses bulmuş.
yavaş yavaş, küçük küçük atmış. durmuş bazen. umursamamış, yavaş yavaş devam etmiş.
etmiş de işte epeydir, bir anda, dün, aniden duydum.
tik. tak. tik. tak.
öyle kalender, öyle yavaş, öyle umursamaz.
öyle ki bezmiş.
elini 2 boy yukarıdaki elmaya uzatmış, beklemiş, beklemiş.
düşmüş. kol.

alıştım.
insansızlığa.