Cumartesi, Kasım 27

başkanın kevaşesi


Yeni bir ülke bulamazsın, başka bir deniz bulamazsın, sen gene aynı sokaklarda dolaşacaksın demiş bir şair. Sonra bir başkası, gitmek beklemeye karışan suçun cezasıdır demiş.
Bir şarkı gurbete kaçacağım demiş, başka türlü bir şey benim istediğim demiş, Can Yücel de ben her bahar aşık olmam ama gitmek isterim demiş...
yeni şeyler söylemeyeceğim, belli ki öznel bir duygu değil yenide kaybolma isteği. Belli ki bana ait hiç değil, belli ki yalnız değilim.
belli ki dört duvarı dar gören, başka duvarların soğuğunu özlemle bekleyen, başka sokaklarda betonu aşındırmak, başka caddenin başka insanlarından rahatsız olmak istiyor birçok umut.
şöyle oturup, oturup da bir sigara yakıp, başka gökyüzüne ciğerimi açmak istiyorum ya, nafile belli ki. omzumdaki filleri başka bir denize salayım, başka denizin kızlarına bakayım, başka bir büfeden mendil alayım istiyorum. kuşlar bir de, başka bir yerin kuşları ötsün, uçsun etrafımda.
bir yer, bir insan bir bilmem ne, ne zamana kadar "başka" olur?
ne zaman başka bir başka ile sevişip yeniye gebe kalır?
bu cinsel ilişkiyi, bu sevişme halini doğuran "başka", yani evvelinde hasret kalınan yar, ne zaman sırtından vuruyor maşuku?
kokana kadar belli ki, kokuşana kadar. insanları sokakları havayı denizi, yüzündeki bir çizgide yol, saçındaki bir telde beyaz, omzundaki bir boşlukta fil yapana kadar.
gece uyuyamayıp, sabaha karşı kusana kadar.
yılan gibi etinden kopup kaçamadığın başkada, iyiden iyiye etlenene, yüreğini semirtene, ciğerini karartana kadar işte, o başka başkadır.
bakınca bazen bir kimsenin yüzüne, eğer doğrudan gözünü burnunu kaşını görebiliyorsan, saçını eğer dosdoğru sunmuşsa sohbetin göbeğine, kat kat soyup koleksiyonuna bakabilirsin. kat kat, katman katman biriktirdiği koleksiyonunu, bir övünçle sunmuyor, aksine utanç duyuyorsa, okşamalısın. gurur duymalısın onun adına, gurur duydurmalısın.
da işte gitmiş, de ki yeni bir katını başkada düzmüş, başka, katın son çeyreğinde tüm katları düzmüş, de ki denemiş. okşadığın elini bacaklarının arasına sokup gebe kalmak isteğindesin, caymayacaksın zulden belli ki, kevaşe ol o zaman başkaya. o zaman etlerini semirtmesine, çürütmesine izin ver. korkunu kollarının altına al, titrek bacaklarını aç da bekle. o zaman git madem. o zaman terk et. o zaman bul, peki. peki.