Cuma, Haziran 25

eneumbered forever by desire and ambition

filmli makinelerin grenli fotoğrafları gibi bir renk mi bu. güneş de odamın camından yansıyan turunculukta batıyor. güneş de batmayı arzuluyor. turunculuğu odama dağılıyor, ben mi görüyorum, o da batıyor gibi. ışık bana fotoğraflar çekiyor, gözümü kısıyorum. kapatıyorum gözlerimi, açıyorum patlıyor batmış rengi yok. körlük mü yürüdüğüm beraber. ki balkonun trabzanlarında ellerimden tutuyor. ayağıma batışın ısısı vuruyor. rengi değişmemiş, paslı bir tetanoslukla kesiyor. Hastayım. elimde terlettiğim parayı büyük uyanışa uyuyan güneşe vermeliyim. Bugün de elimden tutmayacak ya da terli paramı almayacaklarla tanışıyorum. Onlar bugün de büyük uyanışa uyuyacaklar. Ben yokum. Kış olacaksa yaz bitmeli gelemezdim. Gelemezdiniz ki nasıl paslandı batışın rengi. Ama kulağıma dediydi: eneumbered forever by desire and ambition, there's a hunger still unsatisfied.